KORKUNÇ YAZGIMIZ: KÜRESEL ISINMA...

Sizce etkileyici Türkçe derslerinin en belirgin özelliği nedir?

21 Şubat 2008 Perşembe

ŞİİR SEPETİ (İkinci alıntı / Çanakkale şehitlerine ithaf)

Yanmış kağıttan gemiler


“Amasya’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan geldiler
Birkaç yıl sonrasına muştu götürdüler
Üstüne destan karalanmış kağıttan gemiydiler
Yangın yerindeydiler
Onlar
Yazgının mağlubu
Cengin galbiydiler


Bir gemi yapsam kağıttan, tutuştursam ucunu
Bıraksam Samsun’dan denize
Varır mı Çanakkale’ye?

Bir gemi yapsam kağıttan, mektuplar karalasam üstüne
Anamur’un Sarıkaya’sında versem dalgalara
Tutuştursam ucunu bir de
Esirger mi Akdeniz, Ege?
Ulaşır mı mektubum
Arıburnu’na?

Oy, Çanakkale yangın yeri!
Nice gemiler demirden zırh giyip geldiler,
Nice ordular sırt sırta verdiler…
Garip ceylana saldıran sırtlan gibiydiler…

Vay, Çanakkale destan yeri!
Urfa’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan geldiler.
Başka kıtalardan, Hicaz’dan geldiler..
Duydular,
Batmaz gemiler çullanmış boğaza
Ölümden kormadılar, geldiler…

Hey, Çanakkale şefkat yeri!
Kurşun sıktılar düşman siperine,
Kan kustular, kan kusturdular
Öldüler, öldürdüler…
Ama ekmek verdiler, suyu bölüştüler
“Burada karışırız ya toprağa
Gayri kardeşimsin!” dediler…

Gemiler yapmıştık kağıttan
Her biri bir civan, her biri bir destan
Verdik dalgalara Foça’dan, Hopa’dan
Erdi her biri boğaza, hüzün yüküyle
Yanmadan, kül olmadan…

Çanakkale yangın yeri, oy!
Çanakkale zafer yeri, hey!
Gece yıldız yağmuru gibi tutuşmuş kağıt gemiler
Nice ruhlar sonsuza eriştiler…

Doktorlar, subaylar, öğretmenler… Askerler…
Yaşlılar, gençler, yeni yetmeler… Askerler…
Hepsi erkekçe döğüştüler, öldüler…

Gün batıp kağıttan gemiler tutuşunca
Siperde nefes, ağıtta ses buluşunca
Onlar şefkatliydiler…

Yazgı böyle emretmiş ya, düşmandılar
Askerdiler…

Ah, nice kahramandılar, nice yiğittiler…
Bir vaktinde zamanın
Adı sanı bilinmez olsun, dert mi,
Yandılar kağıttan gemiler gibi
Yürüdüler…
Gittiler…


Savaşkan İ.

Hiç yorum yok: